Suriye, 2023 yılının Ekim ayında yaşadığı 4,3 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Bu ani doğal felaket, ülkenin farklı bölgelerinde hissedildi ve halk arasında büyük bir panik yarattı. Depremin meydana geldiği an itibarıyla Suriye'de yaşayan insanların yaşadığı kaygı, durumu daha da ciddileştirirken, yetkililer vatandaşları olası aftershock'lara karşı uyararak hazırlıklı olmaları gerektiği konusunda bilgilendirdi. Suriye'nin yıllardır süren iç savaşı nedeniyle zaten zor durumda olan halk, bu tür doğal afetlerle daha da zor günler geçirmekte.
Yer bilimciler, depremin merkez üssünün Suriye'nin kuzeydoğusunda, özellikle Halep iline yakın bir bölgede olduğunu belirtti. İlk tespitlere göre, sarsıntı yerin yaklaşık 10 kilometre derinliğinde meydana geldi. Bu derinlik, depremin etkilerini bölgede daha fazla hissettirmiş olabilir. Halep, uzun yıllardır iç savaşın en yoğun yaşandığı kentlerden biri olup, şu an da pek çok farklı topluluğun barındığı bir merkez konumunda bulunuyor. Savaş sonrası yenilenmeye çalışan Halep, bir yandan da altyapısı ciddi şekilde zarar görmüş bir bölge olarak biliniyor. Bu nedenlerle deprem sonrası yapılan değerlendirmeler, bölgedeki can ve mal kaybını daha da kritik bir hale getirdi.
Deprem sonrası ilk durum tespit raporları, Suriye'nin bazı bölgelerinde yapısal hasarların meydana geldiğini göstermektedir. Özellikle eski ve dayanıksız binaların yıkılması, bölgede daha yoğun bir korku yaratmış durumda. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, bu durumu gözlemlemek üzere bölgeye doğru yola çıkarken, arama kurtarma ekipleri de harekete geçti. Yerel sağlık kuruluşları ise olası yaralı sayısını azaltmak adına tedavi hizmetlerine hız verdi. Bu tür doğal afetlerden kaynaklanan hasar ve kayıplar, Suriye'nin zaten zor olan durumunu daha da derinleştiriyor.
Bölgedeki hiçbir devlet kurumu, depremin ardından özellikle güneyde yüksek binalardaki yapılara yönelik kapsamlı bir denetim yapmadığı için halkın kaygısı büyük. Savaş süresince yaşanan yıkım ve belirsizlik içinde, Suriye halkının yaşadığı depremlerle ilgili öngörüler de yapılmaz hale geldi. Her an her şeyin olabileceği bu koşullarda, insanların hangi önlemleri alması gerektiği konusunda bilgilendirilmesi şart. Yıkıcı etkilerin önlenmesi için binaların güvenliği ve depreme dayanıklılığı konusunda kesin adımlar atılması gerekmektedir.
Uzmanlar, depremin yaratabileceği olumsuz durumların en aza indirilmesi için halkı bilinçlendirmek adına çeşitli kampanyalar düzenlenmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu tür doğal felaketlere karşı hazırlıklı olmak, sadece Suriye için değil, aynı zamanda dünya genelinde önemli bir gereklilik. Yaşanan olay sonrası, sadece Suriye'nin değil, komşu ülkelerin de olumsuz etkilenme ihtimali göz önünde bulundurulmalı. Geçmişteki büyük depremlerden ders çıkarılmalı ve olası büyük depremler için uluslararası iş birliğine gidilmelidir.
Son olarak, Suriye'deki bu deprem, iç savaştan etkilenen halkın yaşadığı travmanın üzerine yeni bir aşama eklemiş oldu. Halkın bu tür zorluklarla ne kadar başa çıkabileceği hakkında birçok soru işareti var. Depremde hayatını kaybedenler için taziyelerimizi sunarken, yaralıların bir an önce sağlığına kavuşmasını ümit ediyoruz. Suriye'nin yaşadığı bu doğal afetin ardından uluslararası toplumun dikkatini çekmek ve acil yardım göndermek için harekete geçmek, bölgedeki zorlukların üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir.
Her türlü yardım ve destek için ilgili kurumların ve kuruluşların bir an önce harekete geçmesini bekliyoruz. Kısa vadede bölgedeki hasar tespiti, can kaybı sayısının kayıt altına alınması ve yeniden yapılanma sürecinin başlatılması için gerekli çalışmalar hemen yapılmalıdır. Suriye halkı, bu tür felaketlerle başa çıkma gücünü gösterecek ve tekrar ayağa kalkacaktır. Ancak bunun için hem iç hem de dış politikada sağlam adımlar atılmalıdır.