İstanbul, 23 Ekim 2023 tarihinde beklenmedik bir depremle sarsıldı. Merkez üssü Silivri açıkları olan bu sarsıntı, şehrin tarihi ve kalabalık bölgelerinde hissedildi. Saat 14:37'de meydana gelen depremin büyüklüğü 4.7 olarak kaydedildi. Vatandaşlar, sarsıntı sırasında tahliye yollarını ararken, sosyal medya platformları da anlık paylaşımlarla dolup taştı. Alandaki ilk belirlemelere göre herhangi bir can kaybı ya da büyük çaplı hasar bildirilmedi, ancak deprem halkta derin bir korku yarattı.
Deprem, İstanbul genelinde geniş bir alanda hissedildi. Özellikle Avrupa Yakası’nda, Silivri, Beylikdüzü, Büyükçekmece ve Çatalca gibi bölgelerde vatandaşlar sarsıntının etkisini hissetti. Otobüs duraklarında, alışveriş merkezlerinde ve iş yerlerinde insanlar panik içinde dışarı çıkmaya çalıştı. Yaşanan bu durum, İstanbul’un deprem riski taşıyan bölgelerinden biri olmasının hatırlatması niteliğinde oldu. Birçok kişi, depremin ardından sosyal medya üzerinden ‘deprem’ ve ‘Silivri’ etiketleriyle paylaşım yaparken, anlık bilgiler ile birbirlerini bilgilendirmeye çalıştı.
Jeofizikçiler, İstanbul gibi büyük bir metropolde meydana gelen depremlerin beklenen bir durum olduğunu ifade ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Çelik, depremin büyüklüğünün düşük olduğunu, fakat halkın korku ve panik yaşamasının doğal olduğunu belirtti. Bu gibi sarsıntıların, İstanbul’un bulunduğu fay hattı üzerinde daha büyük depremlerin habercisi olabileceği uyarısında bulundu.
Uzmanlara göre deprem sonrası yapılması gereken en önemli şey, binaların sağlamlık denetimlerinin hızlandırılması ve şehir içindeki yapıların depreme dayanıklılık standartlarının artırılmasıdır. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklama ile İstanbul'daki yapıların güvenliğinin sağlanması için çalışmaların başlatıldığı belirtildi. Binaların güçlendirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması adına eğitim programları ile halka yönelik bilgilendirmelerin yapılacağı ifade edildi.
İstanbul'daki depremler, şehirdeki hayatın bir parçası haline gelmiş olsa da, bilinçli bir halk ile bu sarsıntıların zararlarını en aza indirmenin mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çelik, deprem konusunda hazırlıklı olmanın, hayat kurtardığını vurguladı. Depremler, şehrin altyapısını test eden doğal bir olay olarak kabul edilse de, can kaybı ve maddi hasar yaşanmaması için insanların bilinçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Yaşanan bu olay, halkın deprem karşısında ne yapması gerektiğini ve nasıl hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.
Sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla bu sarsıntıyı anbean yaşayan vatandaşlar, uzmanların uyarılarını dinlemeleri ve depreme hazırlıklı olmaları yönünde bilgilendirildi. İstanbul'da bir deprem daha hemen ardından yaşandı ancak bu ayrıca İstanbul'un depreme ne kadar hazırlıklı olduğunu da sorgulattı. Depremler karşısında nasıl bir hazırlık yapılması gerektiği, yetkililer tarafından düzenlenecek eğitimlerle halka aktarılacak.
Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan bu deprem, bir uyanış çağrısı niteliğinde. Şehir genelinde alınacak önlemler ve yapılması gereken hazırlıklarla, İstanbul'un deprem riski minimize edilebilir. İHA gibi hem günlük yaşamı etkileyen hem de özel durumlarda hayati önem taşıyan sistemlerin etkin bir şekilde kullanılması gerektiği unutulmamalıdır. Bu tür olayların ardından, insan hayatını korumak ve yapı güvenliğini artırmak için atılacak adımlar, İstanbul'un geleceğinde büyük önem taşıyacaktır.