Son günlerde, İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği askeri operasyonlar dünya genelinde büyük yankı uyandırdı. Mezhep çatışmaları ve tarihsel gerilimlerin sürdüğü Orta Doğu'da, bu saldırılar sadece bölgedeki halkı değil, uluslararası toplumu da derinden etkiledi. İsrail Hükümeti, güvenlik gerekçesiyle hareket ettiklerini savunurken, pek çok ülke ve insan hakları kuruluşu saldırıları kınayan açıklamalar yaptı. Saldırılar sırasında gerçekleşen sivil kayıplar, dünya genelinde tartışmalara yol açarak insan hakları ihlallerini gündeme getirdi.
Gazze'de son yıllarda sıkça yaşanan çatışmalar, bu kez daha da yükseldi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü gibi önemli kuruluşlar, İsrail'in sivil hedefleri bombalamasını kınayarak, saldırıların uluslararası insan hakları yasalarını ihlal ettiğini belirtti. Özellikle gençler ve kadınların yaşadığı trajediler, kamuoyunda büyük bir derin üzüntü ve öfke yarattı. Ülkelerden gelen tepkiler, protesto gösterileri ve sosyal medya kampanyaları ile birleşerek global bir hareket haline dönüşmeye başladı.
Avrupa Birliği, yaptığı açıklamalarda, "İsrail’in sivil hedeflere saldırması kabul edilemez. Uluslararası hukuk kurallarına saygı gösterilmeli" diyerek durumu eleştirdi. Birleşmiş Milletler ise acil olarak bir toplantı düzenleyerek, bölgede kalıcı bir çözüm çağrısında bulundu. Ayrıca, bazı Arap ülkeleri, İsrail’in operasyonlarına karşı güçlü bir muhalefet sergileyerek, uluslararası kamuoyunun bu durumu dikkate alması gerektiğini vurguladılar.
Öte yandan, ABD Hükümeti, İsrail'in operasyonlarına verdiği destekle dikkat çekti. Dışişleri Bakanı, açıklamalarında, "İsrail’in kendi güvenliğini sağlama hakkını destekliyoruz" şeklinde ifadeler kullandı. Bu durum, birçok eleştiriyi de beraberinde getirdi. ABD’nin, özellikle Ortadoğu politikaları üzerinden yürüttüğü bu destek, hem içeride hem de dışarıda tartışmalara neden oldu. Birçok sosyal medya kullanıcısı, bu destek açıklamalarını 'katliamın onaylanması' olarak değerlendirerek, Washington'u eleştirdi.
Sonuç olarak, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde büyük tepkilere yol açtı. İnsan hakları ihlalleriyle ilgili endişeler artarken, bir çözüm bulma konusundaki belirsizlikler devam ediyor. Dünya, bu trajedinin sona ermesi için eş zamanlı olarak harekete geçmekte zorlanıyor. Tüm bu genel tablo, uluslararası ilişkilerin karmaşık yapısını ve insanlık dramını bir kez daha gözler önüne seriyor. Orta Doğu'daki bu çatışmanın sona erebilmesi için, tarafların bir an önce masaya oturması ve diyalog kanallarını açması gerekmektedir.