İstanbul'un tarihi semtlerinden biri olan Fatih'te, 16. yüzyıldan kalma Tahta Minare Hamamı'nda meydana gelen yangın, çevrede büyük bir panik yarattı. Yangının nedeninin henüz belirlenemediği olayda, itfaiye ekipleri kısa sürede depreşen alevlere müdahale etti ve yangın kontrol altına alındı. Ancak, bu olay tarihi mirasımızın korunması için alınması gereken önlemleri de gündeme getirdi. Yangının çıkış nedeni henüz belirlenmemiş olsa da, tarihi yapılar üzerindeki bakım eksiklikleri yeniden tartışılmaya başlandı.
Olay, sabah saatlerinde Tahta Minare Hamamı’nda yaşandı. Hamamın moloz halindeki eski yapısında belirlenemeyen bir sebepten alevler yükselmeye başladı. Çevredeki vatandaşlar, yangını fark edip hemen itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, yoğun dumanları ve alevleri kontrol altına almak için harekete geçti. Hızla müdahale edilen yangın, kısa sürede söndürüldü, ancak tarihi yapının iç kısmı büyük ölçüde zarar gördü. Yangın sırasında olay yerine gelen bazı vatandaşlar, durumu cep telefonlarıyla görüntüledi. İnternet üzerinden yayılan bu görüntüler, sosyal medya platformlarında hızla yayıldı ve durumu daha da kamuoyunun gündemine taşıdı.
Tarihi Tahta Minare Hamamı, Osmanlı dönemine ait nadir yapılardan biridir. Yapı, zamanla çeşitli restorasyonlar geçirmiş olsa da son yıllarda bakım eksiklikleri nedeniyle zarar görmüştü. Yangın olayının ardından uzmanlar, tarihi binaların korunmasına yönelik daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Benzer olayların önüne geçmek için, bu tip yapıların düzenli olarak denetlenmesi ve bakımlarının yapılması gerekiyor. Ayrıca, sadece yangın alanlarının değil, tarihi değeri olan her yapının korunması için yerel ve ulusal yönetimlerin de İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) standartlarına uyması şart. Bu tür acil durumların engellenmesi için, yılda en az bir kez yangın güvenliği denetimlerinin yapılması önerildi.
Olayın ardından Fatih Belediye Başkanı, Tahta Minare Hamamı’nın korunması konusunda gerekli adımların atılacağı sözünü verdi. Bu açıklama, hem yerel halk hem de tarih severler tarafından memnuniyetle karşılandı. Belediye, yangın güvenliğiyle ilgili eksiklikleri gidermek için hızla yeni projeler geliştireceğini duyurdu. Tüm bu gelişmeler, tarihi yapıların korunmasına yönelik kamuoyunun farkındalığını artırmak amacıyla gerçekleştirilen bilgilendirme çalışmalarının da daha etkili hale getirilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor.
İstanbul’un zengin tarihi dokusunu korumak, sadece yerel halk değil, tüm Türkiye için büyük bir sorumluluktur. Tahta Minare Hamamı’nda yaşanan yangın, bu tarihi eserlerin korunmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Çin Seddi, Mısır Piramitleri gibi dünya mirası sayılabilecek yapılar arasında yer alan İstanbul’daki tarihi eserlerin, gelecek nesillere aktarılması için, her bireyin üzerine düşeni yapması gerektiği bilinmektedir. Yangın sonrası yapılan açıklamalar ve öneriler, tarihi yapılarımızın korunması adına büyük bir adım olmasının yanı sıra, bir uyanışı da tetiklemiş durumda. Unutulmamalıdır ki, geçmişimizi korumak, geleceğimizi güvence altına almak demektir.